İlk olarak dünkü 0-0 biten maçın özetine bakalım.
Ve tabi ki maça damgasını vuran kavgalar ve kırmızı kartlardan da bahsetmemek olmaz.
Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin Avrupa'nın ve dünyanın en önemli derbileri arasında gösterilmesine rağmen sergilenen tavırlar kimi zaman futbol denen ve amacı spor olan oyunun da üzerine çıkabiliyor. Dün yapılan maçta da malesef böyle oldu. İnsanların dikkatini sadece 93. dakikada yaşananlar çekti. Fakat işin aslı öyle değil. Maçı baştan sona seyredenler beni anlayacaklardır. Lugano'nun Emre Aşık'a arkadan kasti olarak kafa atması olayların fitilini ateşleyen hareket gibi görülse de aslında 1. dakikadan itibaren futbolculardan çıkıp maçı izleyenlere yansıyan büyük bir gerginlik vardı sahada.
Suçlu aramak gerekirse -ki gerekiyor- hepimizin şapkasını önüne koyup kendini sorgulaması gerekir. Bu futbolcuları bu kadar geren yine bizim futbola bakış açımız değil mi sanki? Fb'li olan kendi oyuncusuna, Gs'li olan, Bjk'lı ya da başka takım taraftarı farketmiyor, herkes kendi oyuncusuna yapılan haksızlığa tepki gösteriyor. Halbuki olayların sen-ben boyutundan çıkıp sportif ahlak açısından değerlendirilmesi gerekli. Bu tür olaylar ancak bu şekilde tedavülden kalkar.
Arda ile Semih arasında yaşananlar kaçımızı üzmedi.. Yarın milli takımda birbirlerine asist yapacak oyuncular böyle mi olmalı? Kavgadan sonra çıkan açıklamalar neden sakinleştirici ve bütünleştirici değildi? Sanırım bu sorulara cevap bulabildiğimizde ne şiddet kalacak ortada, ne de spor dışı olaylar.
Aklımızda güzel futbolun, güzel pasların, güzel kurtarışların ve tabi ki güzel gollerin kalacağı derbiler yaşamak dileğiyle..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder